Birçok ülke küresel sorunları film seyreder gibi seyrediyor

Birçok ülke küresel sorunları film seyreder gibi seyrediyor
25 Nisan 2016

ANKARA - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Dünya İnsani Zirvesi'nde, dünyanın fakir ve zengin ülkelerinin bir araya geleceğini belirterek, "Ancak üzülerek bir kere daha ifade ediyoruz ki maalesef birçok ülke, göçmen sorunu başta olmak üzere küresel sorunlar, açlık ve yoksulluk başta olmak üzere bu sorunları bir tiyatro, film seyreder gibi seyrediyor."dedi.


İvedik Organize Sanayi Bölgesi yönetim binasında esnafla buluşan Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, iki yıl önce organize sanayi bölgesine geldiğinde teknokentten söz edildiğini, bu projenin şimdi inşasının sürdüğünü görmenin mutluluk verdiğini söyledi.


Türkiye’nin geçen 12 yıllık süre içerisinde ekonomik ve siyasi bakımdan bir başarı öyküsü yaşadığını ifade eden Kurtulmuş, ülkenin birçok alanda büyük başarılar kazandığını dile getirdi.


Kurtulmuş, Türkiye’de yaşanan birinci dönem başarı öyküsünün siyasi istikrarla ekonomik istikrarın eş zamanlı olarak sağlanmasından kaynaklandığını belirterek, “Dünyada hangi ekonomiye bakarsak bakalım çok güçlü bir şekilde yükselen, çok güçlü bir şekilde kalkınan, hangi ekonomiye bakarsak bakalım, bu ekonomilerin en önemli özelliklerinin başında hem siyasi hem ekonomik istikrar vardır. İkisinin eş zamanlı olarak yürütülebilmiş olması geliyor.” diye konuştu.


Türkiye’nin önemli kalkınma hamlelerini bu iki unsurla gerçekleştirdiğini vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Bu çerçevede, özellikle 2002-2009 arasındaki süreç 'Türkiye’nin birinci başarı öyküsü' diyebileceğimiz dönemdir. Bu dönemde siyasi istikrar sağlanmıştır, ekonomide istikrar sağlanmıştır. Türkiye 2002’deki süreçten bugüne kadar çok önemli bir ekonomik başarıya imza atmıştır. Türkiye, bu dönem içerisinde tamamen dağılmış olan makro istikrarını sağlamıştır. Türkiye’de hem tek parti iktidarının vermiş olduğu istikrar hem de demokratikleşmenin hızla sürdürülerek Türkiye’nin vesayet düzeneklerinden kurtulabilmiş olması geçtiğimiz dönemde siyasi istikrarın sağlanmasına neden olduğu gibi ekonomiye de güç katmıştır.”


- "İkinci bir uzun sıçramaya ihtiyaç var"


Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 2009’da dünya ekonomisinin büyük bir krizin içerisine girdiğini anımsatarak, bu süre içerisinde Türkiye’nin, dışarıdan gelen ekonomik krizlere karşı da gerekli tedbirlerini alarak en hafif şekilde bu süreci atlatmayı başardığının altını çizdi.


Bugün karşı karşıya kalınan süreçte, Türkiye’nin ikinci bir uzun sıçramaya ihtiyacının olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şunları söyledi:


“Uzun yıllardır ekonomide faz değişimi olarak ifade ettiğim, yani; sadece makro ekonomideki dengeleri sağlamış olmak yetmez, bunun ötesinde üretim esaslı yüksek teknoloji esaslı küresel rekabette mal ve hizmetleri üretebilir olma, rekabet edebilir olma esaslı yeni bir ekonomik anlayışa ihtiyacımız vardı. Türkiye şimdi bu yeni ekonomik döneme doğru geçiyor. Türkiye, ekonomide artık eski Türkiye değil. Türkiye ekonomisi play-off’a çıkmıştır ama henüz süper lige çıkmış değildir. Yani dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi olmanın yolunda hızla ilerliyoruz. Türkiye, orta gelir tuzağı ve orta teknoloji tuzağından hemen uzaklaşacaktır. Türkiye’nin daha çok marka üreten, daha çok yüksek teknoloji üreten, daha fazla uluslararası alanda rekabet edebilen bir ülke haline gelmesi lazım. Artık Türkiye, AR-GE’ye önem veren bir ülke olmak mecburiyetindedir.”


Türkiye’de her türlü imkan ve kaynağın bulunduğunu belirten Kurtulmuş, şu ifadelere yer verdi:


“Artık sanayimizin de çok ciddi bir birikimi, tecrübesi var. Çok ciddi şekilde insan kaynaklarımız var. Bizim istikametimiz Türkiye’yi, yüksek teknoloji üreten bir ülke haline getirmektir. Devletle özel sektörün işbirliği halinde her türlü planlamayı yapıyoruz. TÜBİTAK yüksek teknolojilerin gelişmesi için mümkün olduğu kadar özel sektörü teşvik edecek adımları atıyor. Hükümetimiz, yüksek teknolojileri özendirmek anlamında, yüksek teknolojinin her alanında üretici kardeşlerimize teşvik vermeyi sürdürüyor, bu konudaki teşviklerimizi de artırarak devam ettireceğiz. Hem yüksek teknolojilerde istihdamın artırılması, hem yüksek teknolojilerde yapılan yatırımların özendirilmesi hem de yüksek teknolojilerde marka değerinin artırılması bakımından hükümetimiz her türlü desteği vermektedir. İnşallah Türkiye’yi çok daha ileri bir safhaya götüreceğiz.”


- "Türkiye, göçmen krizine çözüm bulunabilmesi üzerine düşeni yapıyor"


2023’e kadar olan döneme ise "Türkiye’nin ikinci dönemi" denilebileceğini söyleyen Kurtulmuş, “Bunun için de her alanda el ele vererek, siyasi ve iktisadi istikrarımızı sürdürerek yolumuza devam edeceğiz. Bunu biliyoruz, buna inanıyoruz ve sizlere güveniyoruz.” dedi.


Türkiye’nin bu potansiyeli olduğunu bilen bazı dahili ve harici bedhahların da Türkiye’nin bu adımı atmaması için ayaklarına çelme takmaya çalıştığını ifade eden Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı:


“Türkiye’nin önünde bir sürü kriz alanları var. Bunların bir kısmı yapay krizlerdir ve bir kısmı yapısal krizlerdir. Dünya ekonomisindeki krizler yapısal krizlerdir. Suriyeli göçmenler üzerinden ortaya çıkan krizse, insanların ürettiği, insanlar eliyle üretilmiş olan bir krizdir. Suriye’de teröristlere uygun olan bu ortam, sadece Suriye halkını tehdit etmemiş, sadece Türkiye ve çevre ülkeleri tehdit etmemiş, sadece göçmen krizi dolayısıyla Avrupa ve dünyayı tehdit etmeye başlamamış, aynı zamanda DAEŞ’inden tutun da diğer bir sürü örgütle de küresel bir tehdidin alt yapısını oluşturmuştur. Dolayısıyla bu büyük tehdit unsurunun, büyük risk unsurunun bir an önce ortadan kaldırılması için Türkiye, üzerine düşeni yapıyor. Her türlü görüşünü uluslararası camia ile paylaşarak hem göçmen krizine çözüm bulunabilmesi için hem de teröre karşı ortak bir mücadelenin verilebilmesi için elinden gelen gayreti ortaya koyuyor.”


- "İstanbul'da, dünyanın fakir ve zengin ülkeleri bir araya gelecek"


İstanbul’da mayısın son haftasında Dünya İnsani Zirvesi’nin toplanacağını hatırlatan Kurtulmuş, Türkiye’nin, G20’lerden, İslam İşbirliği Teşkilatı İslam Zirvesi’nden ve bu hafta sonu Antalya’da başlayacak EXPO Tarım Zirvesinden sonra kısa bir süre içerisinde dördüncü büyük küresel bir zirveye ev sahipliği yapacağını aktardı.


Dünya İnsani Zirvesi’nde yoksulluk, göçmenlik, göçmenlerin yaşadıkları sorunlar gibi temel sorunların çözülmesi için Türkiye’nin perspektiflerini ortaya koyacağını ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şu şekilde sürdürdü:


“Zirvede, dünyanın fakir ve zengin ülkeleri bir araya gelecek. Ancak üzülerek bir kere daha ifade ediyoruz ki maalesef birçok ülke göçmen sorunu başta olmak üzere küresel sorunlar, açlık ve yoksulluk başta olmak üzere bu sorunları bir tiyatro, film seyreder gibi seyrediyor. ‘Vah, vah’ diyorlar, ‘Eyvah’ diyorlar. ‘Göçmen sorunları ne kadar büyük sorunlara ulaştı’ diyorlar. ‘Dünyada açlık, kıtlık ne kadar büyük boyutlara ulaştı’ diyorlar. Ama maalesef ellerindeki devasa maddi imkanlara rağmen bu sorunların çözülmesi için kıllarını kıpırdatmıyorlar. İşte Türkiye olarak göçmen meselesinin; sadece Türkiye’nin, sadece AB’nin, sadece Yunanistan’ın meselesi olmadığını, dünyadaki mevcut bu küresel adaletsizlik ve haksızlık bu şekilde devam ettiği sürece göçmen krizi ve açlık başta olmak üzere nice insani krizlerle insanlığın karşı karşıya kalacağını sürekli ifade ediyoruz. Onun için her platformda, dünyanın daha adil bir dünya olabilmesi için gerekli adımların atılmasının zaruri olduğunu söylüyoruz. Dünyanın yönetilmesinin sadece beş ülkenin insafına terk edilemeyecek kadar 7,5 milyar insanı yakından ilgilendiren hayati bir iş olduğunu söylüyoruz. Onun için de 'dünya 5’ten büyüktür' diyoruz. Dünya İnsani Zirvesi’nde de başta Suriyeli mülteciler olmak üzere bu insani sorunların çözülmesi için Türkiye hak, adalet, insaf ve vicdan ölçülerindeki görüşlerini dile getirecek ve bunların inşallah uluslararası toplum tarafından kabul edilmesini sağlamaya çalışacaktır.”


- "Ukrayna’daki kriz, Avrupa ile Rusya arasındaki klasik kavganın nüksetmiş bir halidir"


Ukrayna’dan Yemen’e kadar Türkiye’nin çevresindeki birçok ülkenin bugün yönetilemez halde olduğuna işaret eden Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bunun sebebinin sadece o ülkelerin iç dinamikleriyle izah edilemeyeceğini söyledi.


“Ukrayna’daki kriz, Avrupa ile Rusya arasında, Doğu ile Batı arasındaki klasik kavganın nüksetmiş bir halidir." diyen Kurtulmuş, "Yemen’deki kriz, aynı şekilde dünya sisteminin eski yapısının yeniden hortlamaya başladığının somut bir göstergesidir. Libya, Mısır’daki krizler, aynı şekilde dünyanın bir küresel siyasal dengeye kavuşmadığının işaretleridir.” diye konuştu. Kurtulmuş, bu ülkelerin tamamının, Türkiye’nin yakın çevresinde olduğuna dikkati çekti.


“Suriye ise garip Suriye, gariban Suriye halkı ise fillerin tepişmelerinin altında ezilen maalesef acı bir senaryo ile karşı karşıya” ifadesini kullanan Kurtulmuş, bütün bunların Türkiye’yi yakından ilgilendirdiğini söyledi.


Türkiye’nin 20 Temmuz'dan bu yana sistematik şekilde terör saldırılarıyla karşı karşıya bulunmasının açık bir uluslararası planın sahneye konulmasından başka bir şey olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:


"Bu kadar net söylüyorum, Suruç katliamı, Ankara katliamı, İstanbul ve arkasından tekrar Ankara katliamlarıyla sürekli şehitlerimizle karşı karşıya kaldığımız bir terörle mücadele... Allah aşkına, sanki şimdi hiçbir şey olmamış, 'Efendim, biz gidelim şu şehirleri şuraları çevirelim, kuşatalım, buralarda asalım, keselim, basalım' demişler gibi bir hava oluşturulmaya çalışılıyor. Türkiye’nin şehirlerinde, Cizre’de, Silopi’de, Sur’da eli silahlı caniler, suç şebekeleri önce o bölgenin halkına karşı gerçekten hayatı çekilmez hale getiriyorlar. Oralarda güvenlik kuvvetlerimize karşı mücadele ediyorlar ve güvenlik kuvvetlerimiz de bu ülkenin dirliğini, birliğini sağlamak için üzerine düşeni yerine getiriyor. Hiç kimsenin şüphesi olmasın Allah'ın izniyle, Türkiye’de terör örgütleri hareket edemeyecek noktaya getirilene kadar terörle mücadele sürecektir ve eninde sonunda milletimiz bu mücadeleyi kazanacaktır."


- "Karşınızda çok sayıda destekle ayakta duran bir terör çetesi var"


Terör örgütlerinin eline silahların, siyasi ve lojistik desteklerin kim ve hangi ülkeler tarafından verildiğini iyi sorgulamak gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi:


"Karşınızda üç-beş bin tane militan yok. Karşınızda çok sayıda desteklerle ayakta duran bir terör çetesi var, bir suç şebekesi var. Bunun amacı, çok açık bir şekilde söylüyorum, 'Türkiye, ekonomik ve siyasi hedeflerine doğru hızla yürümesin, Türkiye ele güne muhtaç bir ülke olarak eskiden olduğu gibi ayakta durmaya çalışsın'. Onlar isterler ki 'Türkiye, ne olsun ne ölsün, bize muhtaç olsun, önümüzde el pençe divan dursun, üç kuruş için el avuç açsın, dilensin.' Böyle bir Türkiye’yi isterler. Terör örgütlerini de bunun için kullanırlar. Onun için çok açık söylüyorum, Türkiye’de teröre karşı mücadelenin ayaklarından bir tanesi de İvedik Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bu üretiminizdir, buradaki teknoparkımızdır, buradaki gücünüzdür. Siz güçlenirseniz, Türkiye güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir."


- "Çok açık bir şekilde yan yanalar"


"Paralel Devlet Yapılanması" ile mücadelenin de devam ettiğini anlatan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:


"Merkez Bankasından silahlı kuvvetlerine kadar, emniyetinden bilmem, hazinesine kadar, adliyesinden felanca teşkilatına kadar girmiş, devletin gücünün altında, o maske altında devlet gücünü kullanarak, kamu gücünü kullanarak kamu hiyerarşisi içerisinde değil, kendisine, kendi örgütlerinin hiyerarşisi içerisinde kullanmak isteyen ve kullanan bir örgütle karşı karşıyayız. Onların amacı da Türkiye’nin bu gücünün azaltılması, hızının kesilmesidir. Bakıyorsunuz, bunların hepsi zaman zaman algı operasyonlarında yan yana geliyorlar. Sosyal medyayı izleyenleriniz bilir, sosyal medyada bakıyorsunuz felanca grupla filanca grup, hadi açık söyleyelim, paralel çetenin adamlarıyla PKK’nın adamları ortaklaşa bir algı operasyonu yapıyorlar. 'Deme ya' derseniz, daha somut bir şey söyleyeyim, Sayın Cumhurbaşkanımızın Amerika’da, Washington'da konuşma yapacağı bir binanın karşı kaldırımında 25-30 tane adam var. Bakıyorsunuz birkaç tanesi ASALA'cı, birkaç tanesi PKK'cı, birkaç tanesi aşırı sol radikal örgütler, birkaç tanesi de paralel çetenin adamları. Çok açık bir şekilde yan yanalar. Tek amaçları, Türkiye’nin ayağına çelme takmak, Türkiye’yi bu yüksek hızlı yürüyüşünden alıkoymaktır."


- "Bu istikrarı hep beraber koruyacağız"


"Birçok vesileyle gördüğümüz bu kirli ittifakı, kirli iş birliğini artık millet görmüş, deşifre etmiş ve bunlara gereken cevabı 1 Kasım seçimlerinde vermiştir" diyen kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:


"1 Kasım seçimlerinde millet, 'Evet, bu oyunu gördük, içeriden ve dışarıdan bu oyunun oyuncularını da gördük. Bu oyunun sadece AK Parti'ye veya iktidar partisine karşı değil, milletin tamamına karşı da oynanan bir oyun olduğunu da gördük' diyerek bu oyunları oynayanlara ve onların arkasındaki akıldanelerine gereken cevabı sandıkta vermiştir. Şimdi bu istikrarı hep beraber koruyacağız. Bu istikrarı önlemek, ortadan kaldırmak için kim, hangi şer çetesi, hangi oyunu oynamaya çalışıyorsa, sonuna kadar hangi siyasi görüşten olursak olalım el ele, kol kola girerek inşallah yolumuza devam edeceğiz. Onlar bu memlekette siyasi istikrarsızlık istiyorlar. Onlar bu memlekette halkın arasına kalıcı fitneler sokmak istiyorlar. Bu memlekette insanları mezheplerine, meşreplerine, etnik kimliklerine göre bölmek, parçalamak, dağıtmak istiyorlar."


Kurtulmuş, "Hiç boşuna uğraşmasınlar. Bu millet nevzuhur bir millet değildir. Bu milleti bir araya getiren, gelip geçici birtakım hevesler değildir. Biz köklü bir milletiz, binlerce yıllık tarihi olan bir milletiz ve bu topraklarda, Anadolu coğrafyasında bin küsur yıldır hep beraber aynı milletin çocukları olarak, aynı medeniyetin evlatları olarak, aynı Peygamberin ümmeti olarak, birlikte yaşıyoruz ve kıyamete kadar da birlikte yaşamaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.


Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, konuşmasının ardından esnafın sorunlarını dinledi.


İvedik Organize sanayi Bölgesi Ar-Ge Merkezi'nde geliştirilen ürünlerin sergilendiği stantları da gezen Kurtulmuş, ürünler hakkında bilgi aldı.


Kurtulmuş'a programında, İvedik Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin ve yönetim kurulu üyeleri de eşlik etti.