TBMM Başkanı Kurtulmuş, Gürcistan Parlamentosu Başkanı Papuashvili İle Ortak Basın Toplantısı Düzenledi
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Her sorunda bu işleri müzakereyle değil, zulümle, katliamla, silahla çözmek isteyen İsrail hükümetinin varlığı dünya barışı için büyük bir tehdit teşkil etmektedir." dedi.

- "Her sorunda bu işleri müzakereyle değil, zulümle, katliamla, silahla çözmek isteyen İsrail hükümetinin varlığı dünya barışı için büyük bir tehdit teşkil etmektedir. Bunu kabul etmek mümkün değildir"
- "Vakit geç olmadan, dünya daha büyük bir çatışmanın içine düşmeden, içine girmeden uluslararası camianın İsrail hükümetinin bu saldırganlığını mutlaka önlemesi şarttır"
-"(Terörsü Türkiye) TBMM Başkanı olarak, bu süreçte oluşacak komisyon çalışmalarında her şekilde elimizi, ruhumuzu, bedenimizi taşın altına koyarak sonuç almak için gayret sarf edeceğimizin bilinmesini arzu ediyorum"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye'ye resmi ziyaret gerçekleştiren Gürcistan Parlamentosu Başkanı Shalva Papuashvili'yi Meclis'e gelişinde karşıladı.
Türkiye ve Gürcistan bayrakları önünde tokalaşan Kurtulmuş ve Papuashvili, baş başa ve heyetler arası görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmelerin ardından ise Kurtulmuş ve Papuashvili, ortak basın toplantısı düzenledi.
Gürcistan Parlamentosu Başkanı Papuashvili ve heyetini TBMM'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kurtulmuş, Papuashvili ve heyetiyle faydalı görüşmeler yaptıklarını belirtti.
Türkiye ve Gürcistan’ın, dost iki ülke olduğunu belirterek, bugün de iki ülkenin cumhurbaşkanlarının inisiyatifinde ikili ilişkilerin giderek derinleştiğini ifade eden Kurtulmuş, parlamenter diplomasi bakımından da meclislerin, Türkiye-Gürcistan ilişkilerinin gelişmesine fevkalade önemli katkılar yapacağı kanaatinde olduklarını bildirdi.
Parlamenter diplomasi alanında yapılabilecekleri bu görüşmede ele aldıklarını belirten Kurtulmuş, iki ülke arasında var olan ilişkilerin artırılabilmesi için başta parlamentolar arası dostluk grupları olmak üzere meclislerdeki komisyonların ortak çalışmaları konusunda mutabık kaldıklarını kaydetti.
Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan arasında meclis başkanları düzeyindeki üçlü mekanizmanın tekrar canlandırılması ve Türkiye’nin ev sahipliğinde bu sene söz konusu toplantının gerçekleştirilmesi konusunda da mutabık kaldıklarını bildiren Kurtulmuş, bu üçlü mekanizmaya Kafkas ülkelerinin meclis başkanlarının dahil edilebilmesinin mümkün olduğu fikrini de paylaştıklarını vurguladı.
Kurtulmuş, Türkiye-Gürcistan arasında uluslararası alanda da her bakımdan iş birliğinin sürdürüldüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:
“İnşallah önümüzdeki ay, Gürcistan Cumhurbaşkanı Türkiye’yi ziyaret edecek. Karma Ekonomik Konsey de Gürcistan’da toplanacaktır. Ümit ediyorum ki iki komşu ülke arasındaki ilişki, çok daha güçlü bir şekilde devam ettirilecek ve artırılacaktır. Bu toplantının, iki ülke arasındaki ilişkiye önemli bir ivme katacağına yürekten inanıyorum. Her alanda da iş birliğine hazır olduğumuzu bir kere daha paylaşmak istiyorum.
Türkiye olarak biz Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini her platformda, bütün uluslararası alanda hep teyid ettik. Gürcistan’ın toprak bütünlüğü ve uluslararası hukuktan kaynaklanan kendi egemenlik haklarını kullanması bakımından da Türkiye’nin Gürcistan’a destek verdiğini bir kere daha ifade etmek isterim. Ayrıca Gürcistan’ın AKPM ile süren sorunlarının da bir an evvel adil bir şekilde bitirilerek Gürcistan’ın AKPM’ye üyeliğinin tekrar başlatılması konusundaki fikirlerimizi de kendileriyle paylaştık.”
- "Bu yol, doğru bir yol değildir"
Kurtulmuş, Türkiye'nin, bölgede her alanda barışın, dostluğun egemen olması, sorunların karşılıklı rıza ve müzakereyle çözülebilmesi için gücünü ortaya koymaya, çalışmalarını gerçekleştirmeye devam edeceğini belirtti.
Dünyanın çok büyük bir türbülansın içerisine girdiğini vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgede büyük çatışmaların, büyük gerilimlerin her geçen gün arttığını ifade etti.
Rusya-Ukrayna savaşının bazıları istemediği için halen sürdüğünün altını çizen Kurtulmuş, İsrail'in Gazze'deki zulmünün, katliamının ve soykırımının Filistin topraklarının her yerine sirayet ettiğini dile getirdi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve çetesinin, Filistin'de işlemiş olduğu suçların örtülmesi için, savaşı genişletmek, savaşı derinleştirmek adına İran'a saldırılara başladığını aktardı.
İran'a saldırılarla, Gazze gündemini uluslararası gündemin dışına çıkarmak, savaşı derinleştirerek bölgedeki istikrarsızlığı kalıcı hale getirmek için riskli ve tehlikeli bir adım atıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Çok açık söylemek isteriz ki İsrail hükümetinin hem bölgedeki bütün sorunların çözülmesi için neredeyse tarafların tamamında barış perspektifinin hakim olmaya başladığı bir dönemde, örneğin Kafkaslarda sorunların barışla çözülmeye başladığı bir dönemde, örneğin İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'yla nükleer müzakerelerine, görüşmeye başladığı bir dönemde, Rusya ile Ukrayna arasında barışın gerçekleştirilebilmesi için müzakerelerin başlatılmasının konuşulduğu bir ortamda birden bire gündemi değiştirerek bu coğrafyada barışın imkansız hale getirilmesi için attığı bu adımı bir kere daha şiddetle kınadığımızı ifade etmek istiyoruz. Bu yol, doğru bir yol değil. Bu yol, çıkar bir yol da değildir. Bütün bölge ülkelerinde olduğu gibi bütün dünyayı da sonu belli olmayan bir türbülansın, büyük bir çatışmanın, bir ateş çukurunun içine yuvarlamaktır."
- "Türkiye olarak her halükarda barışı savunmaya devam edeceğiz"
Kurtulmuş, Türkiye'nin, meselelerin barış, diplomasi ve müzakere yoluyla çözülmesini istediğini belirtti.
Bölgedeki bütün sorunların mutlaka müzakereyle çözülmesi gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Ancak her sorunda bu işleri müzakereyle değil, zulümle, katliamla, silahla çözmek isteyen İsrail hükümetinin varlığı dünya barışı için büyük bir tehdit teşkil etmektedir. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Biz Türkiye olarak bu süreçte barışın ikame edilmesi için herkese, gerçekten gönlünde azıcık insani değer olan, gerçekten samimi olarak barışı destekleyen bütün taraflara özellikle şu anda yaşadığımız İsrail-İran meselesinin, savaşının bir an evvel durdurulması ve İsrail saldırganlığına son verilmesi için çağrıda bulunuyoruz. Vakit geç olmadan, dünya daha büyük bir çatışmanın içine düşmeden, içine girmeden uluslararası camianın İsrail hükümetinin bu saldırganlığını mutlaka önlemesi şarttır. Türkiye olarak her halükarda barışı savunmaya devam edeceğiz."
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye olarak, bölge ülkelerin tamamı için barışa ve esenliğe dayalı bir uluslararası sistemin kurulması, bütün insanlık için de hakkaniyete dayalı bir sistemin kurulması için mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
- Terörsüz Türkiye süreci
Yaşanılan sürecin, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada mutlaka iç barışı temin etmek, içerideki sorunları birlik ve beraberlik ruhuyla çözebilmek, barış ve kardeşliği sağlamanın her şeyden çok daha önde geldiğini belirten Kurtulmuş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin bölgesindeki gelişmeler de Türkiye’nin başlattığı Terörsüz Türkiye hedefini gerçekleştirme, bu süreci milli birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla devam ettirme, demokratik standartları yükselmiş, vatandaşlarımızın hepsinin kendisini eşit ve özgür hissettiği bir Türkiye’yi inşa etme mücadelemizin ne kadar önemli olduğu bir kere daha ortaya çıkıyor.
Önümüzdeki kısa bir süre içerisinde TBMM çatısı altında, bütün siyasi partilerden oluşacak ortak bir komisyon kurularak milli birik ve kardeşliğin temin edilmesi ve bu sürecin kusursuz bir şekilde sonlandırılabilmesi için, yani bir daha bu memlekette asla çatışmanın yer almadığı, asla farklılıkların ayrılık vesilesi haline getirilmediği bir ülkeyi kurmak için canla başla çalışacağız. TBMM’nin önümüzdeki dönemde üstüne düşen en önemli görevlerden birisi de bu süreci; açıklıkla, şeffaflıkla ve herkesin katılımını sağlayacak bir şekilde sürdürmek ve sonlandırmaktır. Ben bir kere daha Türkiye’nin bu yeni sürecinin en güzel şekilde sonuçlanması yönündeki dileğimi ifade etmek istiyorum.
TBMM Başkanı olarak, bu süreçte oluşacak komisyon çalışmalarında her şekilde elimizi, ruhumuzu, bedenimizi taşın altına koyarak sonuç almak için gayret sarf edeceğimizin bilinmesini arzu ediyorum. İnşallah bölgemizde de başta İsrail’in saldırganlığı durdurularak bütün ülkelerin kendi aralarındaki sorunları konuşarak, müzakere ederek ve birbirine karşı saygı göstererek çözebileceği bir ortamın kurulmasını temenni ediyorum."