TBMM Başkanı Kurtulmuş, Meclisin Bütçe Görüşmelerinde Milletvekillerinin Sorularını Yanıtladı

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “TBMM sosyal medya hesabından milyonlarca vatandaşımızın ana dili olan bir dilde herhangi bir paylaşımın yapılmış olması, sadece dönemin ruhuna uygun değil, Türkiye’deki barış ve kardeşliğin ruhuna uygundur.” dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Meclisin Bütçe Görüşmelerinde Milletvekillerinin Sorularını Yanıtladı
31 Ekim 2025

- “TBMM sosyal medya hesabından milyonlarca vatandaşımızın ana dili olan bir dilde herhangi bir paylaşımın yapılmış olması, sadece dönemin ruhuna uygun değil, Türkiye’deki barış ve kardeşliğin ruhuna uygundur”

-“Bizim derdimiz Türkiye’de bir daha terörün T’sinin bile telaffuz edilmediği, birtakım bölücü akımların bir daha asla siyasal zemin bulamadığı güçlü, müreffeh bir Türkiye’yi inşa etmektir. Bu hepimizin yapacağı iştir, birkaç siyasi partinin programı olamaz. Türkiye’de Allah’ın izniyle bu meseleyi aşacağız”

-“Türkiye’nin resmi dili Türkçedir. Türkçeden başka dilin resmi dil olarak kullanılması mümkün değildir. Böyle bir talep söz konusu değildir”

-“Bu sefer mutlaka başaracağız. Başka çaremiz yoktur. Ya biz başaracağız ya emperyalistler başaracak. Bu kadar da açık konuşuyorum. İnşallah başaracağız”

-“Sürecin başından bu yana kadar Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili hiçbir tartışma gündeme gelmemiş, getirilmemiştir. Bu sürecin hiçbir yerinde federasyon, ayrı bir devlet kurmak vesaire konular gündeme getirilmemiştir, asla konuşulmamıştır”

-“Terör örgütü diyor ki 'tamam ben silahımı bırakıyorum'. Yahu 'silahı bırakma' mı diyeceğiz? Silahını bırak, ilan ettiğin gibi bütün bileşenlerinle birlikte bu silahsızlanma meselesini tamamla, artık bir eli sandıkta bir eli silahta Türkiye siyaseti olmaz”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Meclis Başkanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Soru önergelerine verilen cevaplarla ilgili milletvekillerinin eleştirilerine yanıt veren Kurtulmuş, son olarak 25 Haziran 2025 tarihinde yürütmeye, Meclis'ten sunulan soru önergelerine cevapların zamanında verilmesiyle ilgili talepleri açıkça ifade ettiklerini kaydetti.

Her yıl iki kere bunu yaptıklarını vurgulayan Kurtulmuş, soru önergelerine zamanında yanıt verilmesinin önemli olduğunu düşündüklerini ifade etti.

Kurtulmuş, "Bu takibimizin sonunda soru önergelerinin cevaplandırılması oranı bu yıl itibarıyla yüzde 69'a çıkmış oldu. Yeterli değildir, tamamına cevap verilmesi lazım, tamamına da tatmin edici ve vaktinde cevap verilmesi lazım." dedi.

Milletvekillerinin Meclis'in 2026 yılı bütçesindeki sermaye giderlerine yönelik sorularına yanıt veren Kurtulmuş, yüzde 52 civarında bir artışı bütçeye koyduklarını söyledi.

"Ümit ederim ki bunu harcamayız." diyen Kurtulmuş, Meclis'teki mekan sorununu 40-50 yıl çözebilecek bir bina yapma düşüncelerinin olduğunu, bir kamu kurumunun terk edeceği binayı almaları halinde yeni bina yapma ihtiyacının ortadan kalkacağını ve söz konusu harcamayı yapmayacaklarını vurguladı.

Sermaye giderlerinde 5 milyarlık bir artışın öngörüldüğünü belirten Kurtulmuş, bunun 3 milyarının muhtemel bina yapımıyla ilgili ayrılmış ihtiyat payı olduğunun altını çizdi.

Milletvekillerinin tasarruf tedbirleriyle ilgili eleştirilerine yanıt veren Kurtulmuş, TBMM'nin kapsam dışında tutulduğunu ancak üç yıldır tasarruf tedbirlerine uyduğunu ifade etti.

Cari transferlerdeki artışa yönelik eleştirilere yanıt veren Kurtulmuş, cari transferlerden bir STK'ya bir ödeme yapılmadığını bundan sonra da yapılmayacağını söyledi.

TBMM'de çalışan danışmanlarının özlük haklarıyla ilgili talimat verdiklerini aktaran Kurtulmuş, bununla alakalı birkaç alternatifli çalışma yapıldığını kaydetti. Bunun için bir kanun teklifine ihtiyaç olduğunu söyleyen Kurtulmuş, hep birlikte çalışarak bunun aşılabileceğini söyledi.

Komisyonda çok pratik ve güzel tekliflerin dile getirildiğini aktaran Kurtulmuş, bunlarla alakalı çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, TBMM'deki bütün dostluk gruplarının en azından senede bir kere mutlaka toplanması ve temaslarını yapması konusunda dostluk gruplarının başkanlarına yazı yazacaklarını bildirdi.

"Siyasi Etik Kanunu" ile alakalı komisyonda dile getirilen teklifin son derece önemli ve değerli olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bunu da hep beraber çalışarak geçirmemiz gerektiği kanaatindeyim. Ayrıca yeni Anayasa, İçtüzük, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasasının düzenlemeleri ve bu metinlerimizin daha demokratik hale getirilmesinin de Meclis'in sorumluluğu olduğu kanaatindeyim. Çünkü özellikle bu 4 metin, bir ülkenin siyasi topografyasını gösteren metinlerdir. Bir ülkeye gitmenize gerek yok, bu metinlerine baktığınız zaman ne kadar demokrat olup olmadığını anlamanız mümkündür."

Kurtulmuş, TBMM'nin bütçesinin çalışmalarını kuruşu kuruşuna hesap ederek sürdürdüklerini vurguladı.

TBMM'de "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile ilgili değerlendirmelerini dile getiren Kurtulmuş, Meclis'te yasayla kurulan ihtisas komisyonları ve başka komisyonlar olduğu gibi defakto komisyonların da olduğunu anlattı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, bunun TBMM teamüllerinde çokça uygulandığını ve Meclis Başkanı'nın çağrısıyla toplandığının altını çizdi. Geçmişte bu tür yöntemlerle kurulan defakto komisyonları anımsatan Kurtulmuş, "Birkaç arkadaşımız bana teşekkür etmek bakımından 'kurduğunuz komisyon' dedi. Bu komisyonu ben kurmadım. Bu komisyon, siyasi partilerin bir parti hariç 11'inin genel başkanlarının, parti yönetimlerinin uygun görmeleriyle, desteklemeleriyle ve katılımlarıyla kuruldu. Bakın bir günde de kurulmadı." diye konuştu.

Kurtulmuş, komisyonun, defaatle yapılan görüşmeler sonucunda belirterek, "Bütün partiler burada elini taşın altına koydu. Herkes bu sorunun çözülebilmesi için üzerine ne düşüyorsa, bu tarihi sorumluluğu yerine getirmek için gayret sarf etti. İnşallah sonuç alacağımızı ümit ediyorum." dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye Cumhuriyeti'nin 102 yılının 50 yılının terörle geçtiğine dikkati çekti.

Şehit cenazelerine, terörün Türkiye'ye olan maliyetine ve terör nedeniyle on binlerce insanın öldüğüne dikkati çeken Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:

"Şimdi bu kadar ağır bedeli ödemiş bir millet, Allah aşkına artık bu acılardan kurtulmasın mı, bu acılar geride kalmasın mı? Terörsüz Türkiye diye ortaya koyduğumuz bu çabalar, aynı zamanda bütün bölgenin terörsüz hale gelmesinin de önünü açmaz mı? Bunun için her birimizin bu çalışmalara fedakarca destek vermemiz lazım. Sürecin bütün ayrıntısını bilen birisi olarak şunu çok açık bir şekilde kayıtlara geçsin diye de söylüyorum. Bu sürecin başından bu yana kadar Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili hiçbir tartışma gündeme gelmemiş, getirilmemiştir. Bu sürecin hiçbir yerinde federasyon, ayrı bir devlet kurmak vesaire konular gündeme getirilmemiştir, asla konuşulmamıştır. Terör örgütü diyor ki 'tamam ben silahımı bırakıyorum'. Yahu 'silahı bırakma' mı diyeceğiz? Silahını bırak, ilan ettiğin gibi bütün bileşenlerinle birlikte bu silahsızlanma meselesini tamamla, artık bir eli sandıkta bir eli silahta Türkiye siyaseti olmaz."

Kurtulmuş, sürecin tarihi bir dönemeç olduğunu, bu tarihi dönemeçte olumlu adımlar atıldığını ancak bunun "sonuç alındığı manasına gelmediğinin" altını çizerek, şöyle devam etti:

"Tabii ki köşesinde bekleyen birtakım çakalların gerçekten bu iş başarılmasın diye nice hesaplar içerisinde olduğunu biliyoruz. Nice istihbarat örgütlerinin bölgesinin neresinde hangi toplantılar yapıldığını biliyoruz. Allah aşkına, biz terör örgütünün elindeki son tabancaya kadar alsak, getirseler teslim etseler ama terörü besleyen sebepler var olmaya devam etse, bunun içerisine uluslararası destekleri de katıyorum, bunlar devam ettiği sürece bugün bu örgüt gider, yarın başka bir örgüt gelir."

Sudan'daki çatışmalara işaret eden Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Allah aşkına, birisi şunu izah etsin: Sudan'daki insanları birbirine bu kadar husumetli hale getiren nedir? Emperyalizmin planından başka bir şey değildir. Adamın elinde içecek suyu yok, elinde 40 bin dolarlık otomatik tabancası, tüfeği var. Dün Komisyonda da söyledim, ‘üst akıl’ diyoruz vesaire, bazen işimize geliyor, kolay da geliyor; onlarınki akılsa bizimki akıl değil mi? Akıl akıldan üstündür, biz daha yüksek bir aklı ortaya koyacağız ve Allah'ın izniyle, bu ülkenin insanlarının arasına konulan fitneyi fesadı, terör örgütünün de kendisini tasfiye etmesiyle birlikte, demokratik bir olgunluk içerisinde, kapsayıcılık, kuşatıcılık içerisinde inşallah bu süreci tamamlayacağız.”

- Terörsüz Türkiye süreci

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuna katkı sunan bütün siyasi partilere teşekkür eden Kurtulmuş, “Katılan 51 milletvekili arkadaşımız büyük bir olgunlukla, sadece bu konuya has değil TBMM bünyesinde çok farklı siyasi kanaatlere sahip olan insanlar bir araya gelebilir birbirine hakaret etmeden, birbirinin ayağına çelme takmadan bu süreçte ortak noktaya doğru adımlar atabilir.” ifadesini kullandı.

Terörsüz Türkiye sürecinin, herkesin sadece kendi yankı odalarında konuşacağı bir süreç olmadığının altını çizen Kurtulmuş, “Hepimizin bir siyasi aidiyeti var. Hepimizin toplumda muhatap olduğu kitleler var. Mesele sadece kendi kitlemizi, kendi siyasi aidiyetimiz olan grupları tatmin etmek değildir. Mesele, 86 milyonun tamamının ortak faydasını ortaya koyabilmektir. Bunun için mücadele ediyoruz, gayret ediyoruz. Belli bir noktaya gelmiştir.” değerlendirmesini yaptı.

Diyarbakır’daki ziyaretinde Dicle Üniversitesinde yaptığı konuşmanın sonunda söylediği Kürtçe sözlerin anonim olduğunu ve herhangi bir şaire ait olmadığını, herhangi bir divanda yer almadığını belirten Kurtulmuş, “Orada söyledim. Ne diyor? ‘El ele, gönül gönüle hep beraber barış ve birlik içerisinde yaşayalım.’ Bu sözün herhangi bir kimseye bir zararı var mıdır? Dolayısıyla TBMM’nin sosyal medya hesabından yayınlanmış olması da ayrı bir polemik konusu yapılmamalıdır. TBMM sosyal medya hesabı resmi bir toplantının kurallarının geçtiği ortam değildir. TBMM resmi hesabından şimdiye kadar, benim dönemimde de benden önceki dönemlerde de 100’ün üstünde Türkçe’nin dışında dille yayın yapılmıştır.” diye konuştu.

Bir milletvekilinin, “Onlar ecnebi ülkeler için geçerli olan diller.” demesi üzerine Kurtulmuş, “Ne demek ya… Yapmayın.” karşılığını verdi.

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin resmi dili Türkçedir. Türkçeden başka dilin resmi dil olarak kullanılması mümkün değildir. Böyle bir talep söz konusu değildir. TBMM sosyal medya hesabından milyonlarca vatandaşımızın ana dili olan bir dilde herhangi bir paylaşımın yapılmış olması, sadece dönemin ruhuna uygun değil, Türkiye’deki barış ve kardeşliğin ruhuna uygundur. TRT’de her gün Kürtçe yayınlar yapılıyor… Bizim derdimiz Türkiye’de bir daha terörün T’sinin bile telaffuz edilmediği, birtakım bölücü akımların bir daha asla siyasal zemin bulamadığı güçlü, müreffeh bir Türkiye’yi inşa etmektir. Bu hepimizin yapacağı iştir, birkaç siyasi partinin programı olamaz. Türkiye’de Allah’ın izniyle bu meseleyi aşacağız. Bu sefer mutlaka başaracağız. Başka çaremiz yoktur. Ya biz başaracağız ya emperyalistler başaracak. Bu kadar da açık konuşuyorum. İnşallah başaracağız.”

Komisyonda, görüşmelerin ardından yapılan oylamada TBMM, Kamu Denetçiliği Kurumu ve Sayıştayın 2026 yılı bütçeleri kabul edildi.