TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, MEMUR-SEN BAŞKANLAR KURULU ÜYELERİNİ KABUL ETTİ
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Anayasa değişikliği çerçevesinde ailenin korunması, ailenin ana ve babadan müteşekkil ve evlilik bağıyla oluşan kutsal bir müessese olduğu anayasada da şek şüpheye yer bırakmayacak şekilde sarahatle yer almalıdır. Bu bakımdan bu dilekçenizi, bu toplumsal talebe yaptığınız öncülüğü önemsediğimi bildirmek isterim.” dedi.

-“Anayasa değişikliği çerçevesinde ailenin korunması, ailenin ana ve babadan müteşekkil ve evlilik bağıyla oluşan kutsal bir müessese olduğu anayasada da şek şüpheye yer bırakmayacak şekilde sarahatle yer almalıdır”
-“Siyasi bazı gerilimler dolayısıyla planladığımız takvimden biraz sarkmalar olsa da bu takvimin yürüyeceğini ve Türkiye'de bir anayasa yapım sürecinin parlamentonun sorumluluğu altında olduğunu ifade etmek isterim”
-“(Anayasa Değişsin Aile Korunsun" imza kampanyası) Sizin bu imzanız da bu süreçte sivil toplum bakımından TBMM'ye ilk müracaat olarak gelmiş oldu. Sizler vasıtasıyla açıklamak isterim. Bütün sivil toplum kuruluşlarımıza, 'Benim de anayasayla ilgili bir teklifim vardır' diyen bütün kesimlere kapımızın açık olduğunu, TBMM çatısı altında bütün bu tekliflerin değerlendirileceği bir birim vasıtasıyla konunun olgunlaştırılacağını ifade etmek istiyorum”
Kurtulmuş, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın başkanlığındaki Memur-Sen Başkanlar Kurulu üyelerini kabul etti.
Meclis Başkanlığı Divan Salonu’ndaki kabulde, Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın ile Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, ailenin korunmasına yönelik anayasa değişikliği talebiyle Memur-Sen tarafından 81 ilde yürütülen "Anayasa Değişsin Aile Korunsun" imza kampanyası kapsamında 5 milyon 293 bin imzanın bulunduğu dilekçeyi TBMM Başkanı Kurtulmuş’a takdim etti.
Kurtulmuş, kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından, en büyük emek örgütlerinden birisi olan Memur Sen'in Türkiye genelinde 5 milyon 293 bin imzayı toplamasının fevkalade değerli ve önemli olduğunu belirtti.
Aileyi tahrip etmeye dönük olarak küresel ölçekte bir büyük kampanyanın yürütüldüğünü dile getiren Kurtulmuş, “Bu, bugünün işi de değildir. 1970’lerden itibaren başlayan, sürekli adım adım ilerletilen ve bugün gelinen noktada da artık toplumların kök hücresi olan aileyi berhava etmeyi kendisine hedeflemiş olan birden çok akımla karşı karşıyayız. Bunların hiçbirisi kabul edilemez. Bu, siyaset üstü bir meseledir; hatta din ve diyanet üstü de bir meseledir. Sadece Türk toplumuna, sadece Müslümanlara ait bir hassasiyet değil, dünyanın her yerinde toplumun geleceğini önemseyen, aileyi toplumun ana çekirdeği olarak kabul eden herkesin, toplumlarının geleceğine sahip çıkmak bakımından ailesine sahip çıkması zorunludur.” diye konuştu.
Dünyadaki istatistiklerin de aile konusunda kuvvetli bir alarm zilinin çalmakta olduğunu gösterdiğinin altını çizen Kurtulmuş, özellikle dijital çağının şartları çerçevesinde çekirdek aileye dönmüş olan aile yapısının artık tamamıyla dağılmaya başladığı bir süreçte; ailenin, gerçekten önemli bir şekilde ele alınmasının, korunmasının ve geliştirilmesinin her ülke için milli bekasının zorunlu şartı olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, aile konusundaki hassasiyetleri dolayısıyla Memur-Sen’e teşekkür ederek, şunları kaydetti:
“Türkiye'de 2025’in ‘Aile Yılı’ olarak kabul edilmiş olması da fevkalade önemlidir. Bir farkındalık oluşturmak bakımından sizin bu imza kampanyanız da bütün milletimizi ciddi şekilde harekete geçirecek bir uyarıdır, bir işaret fişeğidir. Ellerinize sağlık, imza atan bütün yurttaşlarımıza teşekkürlerimizi ifade etmek istiyorum. Ümit ediyorum, anayasa değişikliği çerçevesinde ailenin korunması, ailenin ana ve babadan müteşekkil ve evlilik bağıyla oluşan kutsal bir müessese olduğu anayasada da şek şüpheye yer bırakmayacak şekilde sarahatle yer almalıdır. Bu bakımdan bu dilekçenizi, bu toplumsal talebe yaptığınız öncülüğü önemsediğimi bildirmek isterim.”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye'de artık başörtülülerin her yerde olduğunu ve olması gerekenin de bu olduğunu söyleyerek, şu ifadelere yer verdi:
"Ne yazık ki uzun yıllar memlekette anormal olan, insanlık dışı olan ve temel insan hak hürriyetlerine aykırı olan uygulama; bir zulüm aracı olarak, toplumu terbiye etmek, hizaya sokmak için uygulandı. Bunlar geride kaldı ama şimdi bu geride kalmış olan dönemi hatırlayarak, bunun da anayasal güvence altına alınması, hükümetlerin uygulamasının dışında, kim iktidara gelirse gelsin, anayasadaki güvence dolayısıyla insanların bu haklarına kimsenin dokunamayacağı bir Türkiye'yi kurmak hepimizin boynunun borcudur."
- Yeni anayasa tartışmaları
Meclis’te yeni bir anayasa yapmanın mümkün olduğunu ve parlamento aritmetiğinin de buna çok daha önemli bir politik zemin hazırladığını düşündüğünü belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Meclis Başkanı olduğum ilk günden itibaren çeşitli vesilelerle yeni anayasa yapmanın bu parlamentonun boynunun borcu olduğunu, millete karşı bir sorumluluğu olduğunu, yeni anayasanın sivil, demokratik, kapsayıcı, kuşatıcı, çağın gereklerine uygun ve milletin ihtiyaçlarını, demokratik taleplerini karşılayan bir anayasa olması gerektiğini, bunun için parlamentoda bu kadar yüksek bir temsil olmasına rağmen, sadece partilerin görüşlerinin değil, sizin gibi sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, akademi çevrelerinin, hukuk çevrelerinin görüşlerinin de alınarak iyi bir hazırlık süreciyle, olgunlaştırılmış bir tartışma sonucunda hazırlanacak olan metinlerin parlamentoda büyük bir çoğunlukla kabul edilmesini arzu ederiz.
Bu istikamette çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Siyasi bazı gerilimler dolayısıyla planladığımız takvimden biraz sarkmalar olsa da bu takvimin yürüyeceğini ve Türkiye'de bir anayasa yapım sürecinin parlamentonun sorumluluğu altında olduğunu ifade etmek isterim. Sizin bu imzanız da bu süreçte sivil toplum bakımından TBMM'ye ilk müracaat olarak gelmiş oldu. Sizler vasıtasıyla açıklamak isterim. Bütün sivil toplum kuruluşlarımıza, 'Benim de anayasayla ilgili bir teklifim vardır' diyen bütün kesimlere kapımızın açık olduğunu, TBMM çatısı altında bütün bu tekliflerin değerlendirileceği bir birim vasıtasıyla konunun olgunlaştırılacağını ifade etmek istiyorum." şeklinde konuştu.
Kabulde, TBMM Genel Sekreteri Talip Uzun, Toç Bir Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, Bem Bir Sen Genel Başkanı Levent Uslu, Bayındır Memur Sen Genel Başkanı Soner Can Tufanoğlu, Enerji Bir Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tombul, Diyanet Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı ve Uluslararası Emek Konfederasyonu (ILC) Genel Sekreteri Hamza Öksüz ile Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Birlik Haber Sen Genel Başkanı Ömer Budak, Kültür Memur-Sen Genel Başkanı Mecit Erdoğan, Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz da yer aldı.