TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Sıfır Noktası’ndan: Görünenin Ötesinde Gazze” Belgesel Gösterimi Programında Konuştu
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Akdeniz'in sularında seyrüsefer halindeyken bu sabah gemilere müdahale edildiğini dile getirerek, “Bu gemilerden birisinde de Türkiye Büyük Millet Meclisimizin üyesi olan üç değerli arkadaşımız, üç kahraman arkadaşımız var. Onları da alıkoydular, onlara da gözaltı uygulaması yaptılar. Buradan açıkça uyarıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi olan bu arkadaşlarımızın kılına zarar gelirse hesabını kamuoyu önünde, dünya kamuoyunda verecek olan sizlersiniz. Bu arkadaşlarımızın en kısa zamanda ülkemize getirilmesi için çalışmalar başlatılmıştır.” dedi.

- "(İsrail'in saldırdığı Özgürlük Filosu'ndaki milletvekilleri) Yine Akdeniz'in sularında seyrüsefer halindeyken gemilere müdahale ediyorlar. Bu sabah da müdahale ettiler. Bu gemilerden birisinde de Türkiye Büyük Millet Meclisimizin üyesi olan üç değerli arkadaşımız, üç kahraman arkadaşımız var. Onları da alıkoydular, onlara da gözaltı uygulaması yaptılar. Buradan açıkça uyarıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi olan bu arkadaşlarımızın kılına zarar gelirse hesabını kamuoyu önünde, dünya kamuoyunda verecek olan sizlersiniz. Bu arkadaşlarımızın en kısa zamanda ülkemize getirilmesi için çalışmalar başlatılmıştır”
-“Bir kere daha ifade ediyoruz. İsrail, artık bunlar bardağı taşıran damlalardır. Haddinizi bilin, yerinizde oturun ve Türkiye'nin bu şerefli kahraman milletvekillerini en kısa süre içerisinde Türkiye'ye iade etmek için işlemlerinizi hızlandırın”
-“İnşallah nasıl bir büyük mücadele sonrasında bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti kurulduysa, bu ağır bedeller ödenen büyük mücadelenin sonunda da Allah'ın izniyle nehirden denize özgür bir Filistin devleti mutlaka kurulacaktır”
-“Bütün dünyanın artık bir ateşkes olur, insani yardım ve sağlık malzemeleri içeriye sokulabilir diye beklediği bir anda açlık halen büyük bir silah olarak kullanılmaya devam ediyor. Bu büyük insanlık suçu ne Netanyahu'nun ne yedi sülalesinin ne de bundan sonra gelecek olan İsrail yönetimlerinin hiçbirisinin altından kalkamayacağı kadar ağır bir insanlık suçudur”
Kurtulmuş, TBMM Halkla İlişkiler Konferans Salonu’nda gösterimi yapılan “Sıfır Noktası’ndan: Görünenin Ötesinde Gazze” belgeselini izledi.
Kurtulmuş, programın açılışında yaptığı konuşmada, Gazze’deki soykırıma dikkati çekmek için yapılan etkinliğe emek veren ve bu toplantının gerçekleşmesinde katkısı olanlara teşekkür etti.
Dün itibarıyla modern zamanların en büyük soykırımı olan Gazze soykırımının üzerinden iki yıl geçtiğini dile getiren Kurtulmuş, “Bu iki yıl içerisinde ‘Artık bu kadarı da olmaz’ diye neyi düşündüysek hepsinin gerçekleştiği, hepsinin zalim, gaddar İsrail yönetimi tarafından sahada bilfiil masum Filistin halkına karşı uygulandığı bir insanlık suçunu izliyoruz. Bu fatura, fevkalade büyük bir şekilde kabarmıştır.” diye konuştu.
Gazze'de gerçekten kaç kişinin öldüğünün dahi bilinmediğini, bu şehitlerin sayısının kimine göre 70 bin, kimine göre de yüz binlerle ifade edildiğini belirten Kurtulmuş, 140 binin üzerinde de hayatlarını idame ettirmekte zorluk çekecek kadar kalıcı hasarla karşı karşıya kalanların bulunduğuna dikkati çekti.
Gazze’de okulların, camilerin, kiliselerin yıkıldığını, insanın aklına gelebilecek, Gazzelilerin nefes alabileceği her alanın daraltıldığını ve yok edildiğini ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hatta öyle ki herhalde Hitler bile bu kadarını düşünmemişti… Açlık bile Gazzelere karşı bir silaha dönüştürülmüştür. Maalesef işlenen insanlık suçları her geçen gün artıyor. Dur durak bilmeden… Artık uluslararası camianın baskısı sonunda burada dururlar ya da geri adım atarlar dediğiniz her yerde gözlerini karartmış şekilde ileri adımlarına devam ediyorlar. Hatta öyle ki ABD Başkanının telkin ve tavsiyeleriyle ortaya konulan bir barış görüşmesi, müzakere sürecinde dahi İsrail orduları Gazze halkını bombalamaktan, onlarca insanı hayattan koparmaktan asla vazgeçmiyor. Aynı şekilde bütün dünyanın artık bir ateşkes olur, insani yardım ve sağlık malzemeleri içeriye sokulabilir diye beklediği bir anda açlık halen büyük bir silah olarak kullanılmaya devam ediyor.
Bu büyük insanlık suçu ne Netanyahu'nun ne yedi sülalesinin ne de bundan sonra gelecek olan İsrail yönetimlerinin hiçbirisinin altından kalkamayacağı kadar ağır bir insanlık suçudur. Nasıl Hitler'in işlediği suçlar hala bugüne kadar o suçun ortağı olanlar tarafından bir şekilde yük olarak taşınıyorsa, hala Avrupalı bazı milletlerin Gazze konusundaki sessizliğin altında Hitler'in yaptıklarından duydukları o mahcubiyetin ağır yükü varsa inanın ki kıyamete kadar Netanyahu ve çetesinin yapmış olduğu bu ağır suçlar, dünyanın her yerinde bunların peşinden gidecek, bu yükün altında kalacaklar ve bu yükün hesabını vereceklerdir.”
- “TBMM üyesi olan bu arkadaşlarımızın kılına zarar gelirse hesabını kamuoyu önünde verecek olan sizlersiniz”
Gazze soykırımı üzerinden iki yıl geçmesine rağmen hala saldırıların sürdüğünü dile getiren Kurtulmuş, en son Küresel Sumud Filosu’na Akdeniz'in uluslararası sularında İsrail’in ağır silahlı askerlerle müdahale ettiğini ve 40'ı aşkın ülkeden yüzlerce insanı gayriinsani şartlarda gözaltına alarak İsrail'e götürdüğünü anlattı.
Türkiye olarak ilk andan itibaren başta Türk vatandaşları olmak üzere yabancı ülkelerden olan Sumud Filosu’nun aktivistlerini kısa bir süre içerisinde Türkiye'ye getirmeyi başardıklarını ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Sumud Filosu üzerinden bütün dünya kamuoyu alarma geçmiş bir vaziyette olmasına rağmen, hiç gözlerini kırpmadan aynı barbarlığa devam ediyorlar. Yine Akdeniz'in sularında seyrüsefer halindeyken gemilere müdahale ediyorlar. Bu sabah da müdahale ettiler. Bu gemilerden birisinde de Türkiye Büyük Millet Meclisimizin üyesi olan üç değerli arkadaşımız, üç kahraman arkadaşımız var. Onları da alıkoydular, onlara da gözaltı uygulaması yaptılar. Buradan açıkça uyarıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi olan bu arkadaşlarımızın kılına zarar gelirse hesabını kamuoyu önünde, dünya kamuoyunda verecek olan sizlersiniz. Bu arkadaşlarımızın en kısa zamanda ülkemize getirilmesi için çalışmalar başlatılmıştır.”
İsrail’in daha önce de başka ülkelerin milletvekillerine bir şekilde saldırıda bulunduğunu anımsatan Kurtulmuş, “Bu milletvekilidir, uluslararası dokunulmazlığı vardır, bu eylemleri yaptığımız yer uluslararası hukuka göre seyrüsefer güvenliğinin emniyet altına alınmış olduğu bir uluslararası karasulardır... Hiç bunlara bakmadan bunu yapıyorlar. Artık bu defter, bu ağır günah galerisi taşınamaz hale gelmiştir. Arkasında kim olursa olsun hangi büyük güç, bu pervasız güce destek verirse versin, Allah’ın izniyle bunun altında kalacaklar ve yaptıkları bu zulümlerin hepsini tek tek ortaya koyacaklardır.” şeklinde konuştu.
“Sıfır Noktası’ndan: Görünenin Ötesinde Gazze” belgeselinde olduğu gibi, bu soykırımın Türkiye’den gidenler ve Türkiye’nin kurumları ve gazeteciler tarafından tescil ve tespit edildiğini belirten Kurtulmuş, “İnsaf sahibi herhangi bir mahkemede, soykırımın bütün suçları detaylarıyla ortaya konulmuştur. En son suç, Akdeniz'deki özgür gemilere yapılan müdahalelerdir. Bütün bunların hepsinin hesabı mutlaka sorulacaktır.” dedi.
- “Tehlike çanı İsrail için çalmaya başlamıştır”
Üç önemli tehlike çanının İsrail için çoktan çalmaya başladığını söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bunlardan birisi, Güney Afrika'nın başlattığı ve Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine açılan davadır. Bu davaya Türkiye olarak biz de müdahil olduk, Meclisimizden üç değerli milletvekili arkadaşımız bu mahkemeleri yakinen takip etti. Dokunulamaz zannedilen, hukuk bakımından kendisini ayrıcalıklı gören İsrail'e uluslararası hukuk dokunmuştur. Ardından inşallah uluslararası ceza mahkemelerindeki gelişmelerle, bu suçları işlemeye devam etsinler, bunların hepsi de dosyanın içerisine girerek bir gün Radovan Karadzic gibi, Miloseviç gibi, Sırp kasapları gibi bunlar da Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde hesap verecek ve inşallah yargılanacak ve bu yaptıklarının bedelini ödeyeceklerdir.
Bu tehlike çanı İsrail için çalmaya başlamıştır. Anlamadılar… Dünyanın dört bir tarafında milyonlarca insan, neredeyse her cumartesi, her pazar sokakları, caddeleri, meydanları doldurarak bu katliama dur diyor, bu soykırıma dur diyor. Anlamadılar… Milletler, halklar, insanlık cephesi adını verdiğimiz büyük mahşeri vicdan bu duruşunu hiç bozmadan devam etti. En son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda katil Netanyahu kürsüye çıktığı zaman o salonda bulunan ülkelerin tamamına yakınının dışarıya çıkması ise çok daha kuvvetli bir alarm zilidir, İsrail için. Hatta o toplantıda bundan iki sene evvel bu ülkeler Filistin devletini tanımaz zannettiğimiz İngiltere gibi, Kanada gibi, Avustralya gibi 10 ülkenin Filistin devletini tanımış olması da İsrail'e verilen çok açık bir cevaptır. Bütün bunları hiç anlamadılar.”
Şimdi de Küresel Sumud Filiosu’na saldırıldığını dile getiren Kurtulmuş, Sumud Filosu’nun etrafında oluşan mahşeri vicdanın, uluslararası toplumun, insanlık vicdanının ortaya koyduğu insani duruşun İsrail için çok kuvvetli üçüncü bir alarm zili olduğunu vurguladı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Kimse geri adım atmadı, kimse korkmadı, kimse bulunduğu gemisini terk etmedi. Karşısında dünyanın en zalim uygulamalarını yapabilen bir ordu. Karşısında Akdeniz'de çok güçlü donanmaya sahip olan bir ordu olmasına rağmen bu insanlar geri adım atmadı. Her birisinin arkasında kendi halklarından milyonlarca insanın desteği olduğunu bilerek yollarına devam ettiler. İnşallah artık çanlar İsrail için çalıyor. Siyonist rejim için çalıyor. Artık bu barbarlığın bir sonu mutlaka vardır ve bu salonda bulunanlar da inşallah bizler de olmak üzere bu sonun nasıl hazin bir son olduğunu hep beraber insanlık alemi olarak göreceğiz.” şeklinde konuştu.
- “Nehirden denize özgür bir Filistin devleti mutlaka kurulacaktır”
İki yılın sonunda Gazze halkının hala dimdik ayakta olduğunu, hala şehitlerinin hatırasına saygıyla, ihtiramla hareket ettiğini, hala “Ne yaparsanız yapın topraklarımızı, ülkemizi, vatanımızı bırakmayacağız” dediklerini ifade eden Kurtulmuş, “Başta Gazze şehitleri olmak üzere bu kahramanca direnişin sembolü olan o küçücük Filistinli evlatlarımıza, o çaresiz, biçare Filistinli yaşlı kadınlara, ihtiyar amcalara milletimiz adına şükranlarımızı ifade ediyoruz, tebriklerimizi ifade ediyoruz.” diye konuştu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şehitlerinin kanı bereketi hürmetine bağımsızlığını kazanmış olan bir milletin, kurtuluş mücadelesini kazanmış olan bir milletin çocuğu olarak şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Hiç merak etmesinler. Akıtılan her bir şehit kanı, özgür Filistin'in o fidanını güçlendiren, besleyen, büyüten bir büyük katkıdır, bir büyük fırsattır. Bu çerçevede Filistinli şehitlerimizin kanı boşa akmamıştır. Aynen Kurtuluş Savaşı'nda, Dumlupınar'da, Çanakkale'de, Sakarya'da şehitlerimizin kanı boşa akmadığı gibi. İnşallah nasıl bir büyük mücadele sonrasında bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti kurulduysa, bu ağır bedeller ödenen büyük mücadelenin sonunda da Allah'ın izniyle nehirden denize özgür bir Filistin devleti mutlaka kurulacaktır.
Bu vesileyle bir kere daha şu anda İsrail güçleri tarafından alıkonulan üç değerli milletvekili arkadaşımızın en kısa zamanda Türkiye'ye getirilmesi için gayretlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Bir kere daha ifade ediyoruz. İsrail, artık bunlar bardağı taşıran damlalardır. Haddinizi bilin, yerinizde oturun ve Türkiye'nin bu şerefli kahraman milletvekillerini en kısa süre içerisinde Türkiye'ye iade etmek için işlemlerinizi hızlandırın.
Allah bu mücadeleye katkıda bulunan herkesten razı olsun. Bugün burada sizlerin varlığı bu salonun içerisinde küçük bir toplantı gibi görünse de aslında siyonist rejime verilmiş açık bir cevaptır ve İsrail'in katil, zalim siyonist rejimin sonunu getiren adımlardan birisidir.”
TBMM Başkanı Kurtulmuş’un konuşmasının ardından “Sıfır Noktası’ndan: Görünenin Ötesinde Gazze” belgeselinin gösterimi yapıldı.
Programa, eski Meclis Başkanları, milletvekilleri ve Filistinli öğrenciler de katıldı.
Programın sonunda TBMM Başkanı Kurtulmuş, öğrencilerle fotoğraf çektirdi.