TBMM Başkanı Kurtulmuş, Terörle Mücadele ve Şiddete Varan Aşırılığın Önlenmesi Üzerine Küresel Parlamenter Konferansı’nda Konuştu

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Dünyanın bütün terör örgütlerini bir araya getirseniz, terörist İsrail rejiminin Orta Doğu'da iki yıldır Gazze halkına karşı sürdürdüğü bu soykırımdan daha ağır bir insanlık suçu işleyemezlerdi. Ama ne yazık ki teröre karşı söz söyleyen bazı ülkelerin, İsrail'in ortaya koyduğu devlet terörüne karşı sessiz kalması ise maalesef bir büyük ibret vesilesidir.” dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Terörle Mücadele ve Şiddete Varan Aşırılığın Önlenmesi Üzerine Küresel Parlamenter Konferansı’nda Konuştu
07 Ekim 2025

Kurtulmuş, Birleşmiş Milletler (BM) Terörizmle Mücadele Ofisi (UNOCT) tarafından Hilton Bakırköy Otel’de düzenlenen “Terörle Mücadele ve Şiddete Varan Aşırılığın Önlenmesi Üzerine Küresel Parlamenter Konferansı”nda yaptığı konuşmada, dünyanın en önemli meselelerinden birisi olan teröre karşı küresel bir mücadele oluşturmak noktasında bugün gerçekleştirilen toplantının faydalı olması ve iyi sonuçlar çıkarması temennisini dile getirdi.

Katar Şura Meclisi Başkanı Hassan bin Abdulla Al Ghanim’e, toplantıya verdiği destek dolayısıyla teşekkür eden Kurtulmuş, Katar ile Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarı savunan, her alanda fevkalade derin, stratejik ilişkilere sahip dost ve kardeş iki ülke olduğunu belirtti.

Bugün dünyanın hemen hemen her yerinde terörün milletler için yakıcı, insan eliyle oluşturulmuş bir felaket olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, sadece bir tek bölgede değil, zaman zaman bölgesel olarak odaklandığı yerler olmakla birlikte teröre karşı dünyanın her yerinde ortak bir zeminde mücadelenin herkesin önemli ödevlerinden olduğunun altını çizdi.

Bu çerçevede devletlerin tek başına yapacağı işler olduğu gibi, ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, hiçbir devletin tek başına terör meselesini çözmesinin mümkün olmadığını söyleyen Kurtulmuş, “Onun için diyoruz ki teröre karşı ortak bir kararlılık, ortak bir mücadele zemini, kurumsal kapasitelerimizin arttırılması ve bu çerçevede dünyanın hiçbir yerinde terörün en ufak bir fırsat dahi bulmadan karşısında güçlü, kararlı, hukuk zemininde mücadele eden devletleri ve uluslararası camiayı bulması şarttır.” ifadesini kullandı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, BM’nin, terörizme ve dünyadaki aşırıcı akımlara karşı mücadele veren UNOCT heyetini, fevkalade önemli insani bir sorumluluğu yerine getiren bir heyet olarak kabul ettiklerini ve kendilerinin desteklenmesinin de elzem olduğu kanaatinde olduklarını söyledi.

- “Terörün arkasında yatan nedenleri ortadan kaldırmak uluslararası camianın temel sorumluluklarından birisidir”

“Terörle mücadele tek yönlü, tek taraflı bir mücadele değildir.” diyen Kurtulmuş, terörü ortaya çıkaran sebepler nasıl ki çok yönlü, çok taraflı ve çok katmanlı ise teröre karşı mücadelede de çok yönlü, çok katmanlı bir mücadelenin müştereken verilmesinin şart olduğunu vurguladı.

Terörün, hiç şüphesiz demokrasiyle ya da demokrasi azlığıyla ilişkisinin bulunduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, “Terörün, insan haklarının ihlalleriyle irtibatı vardır. Aynı şekilde terörün ekonomik geri kalmışlıkla, bölgesel geri kalmışlıkla ve birtakım eşitsizliklerle de yakın ilişkileri vardır. Dolayısıyla terörü sadece silahlı terörle mücadele değil, aynı zamanda terörü ortaya çıkaran bu çok katmanlı, çok yönlü nedenlerin hepsine karşı, bunların ortadan kaldırılmasına ilişkin bir mücadele alanı görmek, yani terörün arkasında yatan nedenleri ortadan kaldırmak da uluslararası camianın temel sorumluluklarından birisidir.” şeklinde konuştu.

-“Vekalet savaşları kavramı, uluslararası ilişkiler tarihine bir kara leke gibi düşmüştür”

Bugün terörün sadece terör örgütlerinin elindeki silahtan ibaret olmadığını belirten Kurtulmuş, terörün özellikle son 10 yıllarda yeni ve farklı türlerinin ortaya çıktığını söyleyerek, bunlardan ikisine dikkati çekti.

Son on yıllarda ortaya çıkan “vekalet savaşları”nın uluslararası ilişkilerde bazı ülkelerin kullandığı bir uluslararası ilişkiler kartına dönüştürüldüğüne işaret eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Terörü bu kadar büyüten, bu kadar destekleyen, terörü bu kadar şımartan önemli sebeplerden birisi; bazı ülkelerin vekalet savaşları adı altında kendi birtakım menfaatlerini sağlamak için Asya'da, Afrika'da, Orta Doğu'da, Latin Amerika'da, dünyanın birçok yerinde terör örgütlerini silah vererek desteklemeleri, siyasi destek vererek desteklemeleri, lojistik destek vererek desteklemeleri, velhasıl kendi çıkarına zannettikleri terör örgütlerini silahlandırarak uluslararası alanda mevzi kazanma gayreti içerisinde olmalarıdır.

Vekalet savaşları kavramı, uluslararası ilişkiler tarihine bir kara leke gibi düşmüştür. Şunu yıllardır söylüyorum, bir kere daha burada ifade etmek isterim. Büyük devletler, teröre destek veren, vekil örgütlerini destekleyen devletler eğer bu vekil örgütlerine destek vermeyi, silah vermeyi, siyasi destek sağlamayı, lojistik destek sağlamayı bıraksınlar, bir hafta, 10 gün içinde dünyanın hiçbir yerinde terör örgütü kalmaz. Mesele bu kadar açık bir vaziyettedir.

Dolayısıyla öncelikle bu uluslararası platformdan açıkça çağrıda bulunuyorum. Ne gerekçeyle olursa olsun, ellerini rahatlatmak için, kendi dış politikalarını desteklemek için, silahlı gruplara silah desteği veren, her türlü desteği veren ülkeler bu destekleri vermeyi sonlandırmalıdır. Eğer bu destekler verilmezse, dünyanın birçok yerinde terör örgütlerinin artık herhangi bir operasyon yapması mümkün değildir.”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Afrika'da içecek bir bardak temiz suyu olmayan, yiyecek yarım lokma ekmeği olmayan insanların elinde on binlerce dolarlık ölüm silahlarının bulunduğuna işaret ederek, “Bu silahları kim veriyor? Bu silahları bu terör örgütleri, herhalde çarşıdan pazardan satın almıyorlar? Bunlara bu silahları verenler Afrika'daki terörün birinci derecede sorumlularıdır.” dedi.

Aynı şekilde, “terör örgütlerinin cenneti haline getirilen Orta Doğu”daki terör örgütlerine hangi ülkelerin destekler verdiğini soran Kurtulmuş, binlerce, on binlerce tır silahları getirip teslim ettikleri terör örgütlerinin Orta Doğu'da barışın değil, savaşın, istikrarsızlığın ve sosyal çöküntünün bizatihi sebebi olduklarını belirtti.

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Vekalet savaşlarını bitirmek, terörle mücadelenin en önemli gündem maddelerinden birisi olmalıdır. Burada açık bir şekilde söylüyorum. Her uluslararası platformda teröre karşı mücadeleden bahseden bazı ülkelerin artık ikiyüzlülüğü bırakmaları lazım. ‘Teröre karşı mücadele ediyoruz’ diyenlerin önce teröre destek vermemelerinin sağlanması gerekiyor. Bunun için uluslararası camianın, özellikle vekalet savaşları üzerinden ortaya konulan terörü, ciddiyetle gündemine alması ve bunun sonuçlandırılması için mücadele etmesi lazım.”

- İsrail’in Gazze’deki insanlık dışı saldırıları

TBMM Başkanı Kurtulmuş, son dönemlerde artan “devlet terörü”ne de dikkati çekti.

Güney Afrika’da on binlerce insanın hayattan koparıldığı, ailelerin yok edildiği apartheid rejiminin uygulamalarının dün gibi hatırlandığını dile getiren Kurtulmuş, aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen Orta Doğu'da yeni bir apartheid rejiminin insanlığa karşı büyük suçlar işlemeye devam ettiğine dikkati çekti.

Kurtulmuş, bugün ikinci yılını dolduran, Netanyahu hükümetinin, siyonist rejimin Gazze’de işlediği suçların, insanlık tarihinin en ağır utanç tablosu olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:

“Bu iki yıl içerisinde 70 bini aşkın sivil, bunların yüzde 80'i kadın ve çocuk olmak üzere acımasızca öldürülmüştür. 180 bini aşkın insan, bunların yarısı hayatlarını idame ettirmekte zorluk çekecek kadar ağır yaralı vaziyettedir. Bu verdiğim rakamlar Birleşmiş Milletler'in raporlarıdır. Hakikatte istatistiğin hangi seviyelere yükseldiğini ne yazık ki tam manasıyla bilemiyoruz. Ayrıca 7 bine yakın aile tamamen yok edilmiştir. Bu iki yıllık süre içerisinde okullar, hastaneler, camiler, kiliseler neredeyse tamamen yok edilmiştir. Sürdürülmekte olan bu soykırımın geldiği son nokta ise soykırım kelimesini dahi utandıracak boyuttadır. Artık açlık bile bir ölüm silahı olarak kullanılmaktadır. Böylesine büyük bir katliamın, böylesine büyük bir soykırımın, böylesine büyük bir devlet terörünün, en büyük terör olduğunda herhalde şüphe yoktur.

Dünyanın bütün terör örgütlerini bir araya getirseniz, terörist İsrail rejiminin Orta Doğu'da iki yıldır Gazze halkına karşı sürdürdüğü bu soykırımdan daha ağır bir insanlık suçu işleyemezlerdi. Ama ne yazık ki teröre karşı söz söyleyen bazı ülkelerin, İsrail'in ortaya koyduğu devlet terörüne karşı sessiz kalması ise maalesef bir büyük ibret vesilesidir.”

Bu devlet terörünün, bu insanlık ayıbının dünyanın dört bir yanında sokağa çıkan milyonlarca insan tarafından kınandığını belirten Kurtulmuş, Gazze’deki insanlık suçlarına karşı, insanlık cephesinin harekete geçtiğini ve bu insanlık cephesinin Gazze’deki büyük ayıbı ortadan kaldıracak güce ulaştığını ifade etti.

-“İnsanlık cephesinin üyesi kahramanlara karşı büyük bir suç işlenmiştir”

İnsanlık cephesinin en somut göstergelerinden birisinin Küresel Sumud Filosu olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bu filonun insanları maalesef uluslararası sularda, İsrail'in gemileri tarafından alıkonulmuş, gemilere el konulmuş, insanlar gözaltına alınmış, birkaç gün sonra da deport edilmişlerdir. Bu süre içerisinde dünyanın dört bir tarafından yüzlerce insanın oluşturduğu bu insanlık cephesinin üyesi kahramanlara karşı büyük bir suç işlenmiş, onların gözaltında tutulanlara uygulanması gereken temel insani yaklaşımlar dahi sergilenmemiştir.” dedi.

Kurtulmuş, dünyanın gözü önünde, farklı milletlerden insanların bir araya geldiği, bu kadar büyük bir sivil kitleye karşı bile suç işlemekten çekinmeyen İsrail’in, terör devleti olma özelliğini herkese açıkça gösterdiğini belirterek, “Nasıl vekalet savaşlarına karşı mücadele ettiysek, nasıl bir zamanlar uluslararası camia Güney Afrika'daki apartheid rejimine karşı mücadele ettiysek, bugün de artık tamamıyla bir terör devleti olma özelliği kazanmış olan İsrail'in saldırgan hükümetine karşı uluslararası camia en üst düzeyde mücadelesini sürdürmelidir.” diye konuştu.

- “Terörü önlemedeki Türkiye modelini bugünlerde gerçekleştiriyoruz”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, terörle mücadelede Türkiye olarak önemli bir tecrübeyi bugünlerde hayata geçirmek üzere olduklarını belirtti.

Yaklaşık 50 yıldır Türkiye'de terör örgütleri vasıtasıyla büyük olayların gerçekleştirildiğini, on binlerce insan hayattan koparıldığını dile getiren Kurtulmuş, “Bu terör örgütlerinin de bu yıllar içerisinde kimler tarafından desteklendiğini, nasıl silahlandırıldığını, nasıl bazı ülkelerin başkentlerinde kendilerine siyasi ofisler verildiğini de gayet iyi biliyoruz. Bugün Türkiye bu 50 yıllık mücadeleyi geride bırakmak üzeridir. Sizlere güzel bir örnek olarak inşallah çok yakında tamamlayarak bütün dünya kamuoyuna sunacağımız terörü önlemedeki Türkiye modelini bugünlerde gerçekleştiriyoruz.” ifadesini kullandı.

Terör örgütünün İmralı’da bulunan lideri vasıtasıyla silahlarını bıraktığını açıklamasının ardından kendisinin başkanlığında TBMM’de 11 siyasi partinin katılımıyla, yani Türkiye'de oy veren halkın yüzde 95'ini temsil eden siyasi partilerin bir araya gelmesiyle Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun kurulduğunu anlattı.

Komisyondaki görüşmelerde toplumun farklı kesimlerinin 13 toplantıda dinlendiğini ve 14’üncü toplantının da yarın yapılacağını dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Böylece bu konuyla ilgili toplumun farklı kesimlerinin yaklaşımları, teklifleri ve bundan sonraki sürece ilişkin görüşleri dinlenmiş, dinlenmeye de devam ediyor. Yakında birinci aşama olan dinleme faslını bitireceğiz ve ardından da artık örgütün tamamıyla silahlarını bırakmasıyla birlikte bundan sonraki sürece ilişkin hukuki düzenlemelerin neler olabileceğini Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na teklif edeceğiz.

Ümit ediyorum ki çok kısa bir süre içerisinde dünya terörle mücadele ya da barış çözümleri literatüründe Türkiye modeli olarak yerini alacak olan bir modeli bütün dünya ülkelerine arz etmiş olacağız. Şu ana kadar geldiğimiz çalışma, açıklıkla ifade etmek gerekirse başka ülkelerin uygulamalarında 5, 7, 10 yılda gelen seviyeye biz Türkiye'de 8-9 ay içerisinde geldik. Ümit ediyorum en kısa süre içerisinde terör, bütünüyle Türkiye'nin gündeminden kalkacak ve halkımız rahat bir nefes alacaktır. Böylece Türkiye, terörle mücadele ve aşırıcılıkla mücadele konusunda dünyaya örnek olacak bir çalışmayı da bütün dünya kamuoyuna gösterecektir diye ümit ediyorum.”

Konuşmaların ardından TBMM Başkanı Kurtulmuş ve Katar Şura Meclisi Başkanı Hassan bin Abdulla Al Ghanim’in katılımıyla aile fotoğrafı çektirildi.